Jimnastik; bedeni, fiziksel yapısını düzeltme güçlendirme ve geliştirme amacıyla düzenli hareket ettirme sanatıdır. Dünyada kadınlarda ve erkeklerde birçok farklı branşı olan ve olimpiyatlarda da kendine yer bulan, estetik ve oldukça zarif bir spor dalıdır. Denge, güç antrenmanı, esneklik, çeviklik, koordinasyon ve dayanıklılık gerektiren fiziksel egzersizleri içerir. Jimnastikte yapılan hareketler kol, bacak, omuz, sırt, göğüs ve karın kas gruplarının gelişimine katkı sağlar. Ayrıca bale, modern dans, folklor gibi sanatların figürlerinin çeşitli jimnastik hareketleri ile birleştirilmesi bu sporu yapanların yaratıcılık özelliğinin de gelişmesini sağlar. Bu özellikleri ile jimnastik bütün dünyada kitle sporu olarak kabul edilen ve temel spor olarak da uygulamaya konulan çok teknik bir dal olma özelliğine sahiptir.
Jimnastik eski Yunan ve İndus uygarlıklarına uzanan köklü geçmişe sahip bir spor dalıdır. İnsanlar yeryüzünde topluluk olarak yaşamaya başladıkları ilk çağlardan bu yana tanrıları ile iyi geçinmek için törenler yapar adaklar sunardı. Jimnastiğin ilk örnekleri bu dini törenlerde görülmüştür. İlkel cimnastik hareketleri birçok uygarlıkta dini danslardan etkilenmiştir. Alışkanlıkları ve inançları gereği tüm kabile üyeleri bu danslara katılmış kıvrak el, omuz ve bel hareketleri ile oyunlarını müzik eşliğinde yaparak dans etmişlerdir.
Jimnastik 1450’ den 1800’lü yıllara kadar gerçek anlamda eğitim uygulamalarına sahip olmamıştır, ancak 1800’lerde sonra yaygınlaşmaya başlamıştır. Jimnastik modern anlamda 19.yüzyıl ortasında popüler olmuştur. Napolyon’un orduları Almanya’yı istilaya hazırlanırken, papazın oğlu olan Friedrich Ludwig Jahn ( 1778-1852) adlı bir gencin bugünkü modern jimnastiğin temelini attığı bilinmektedir. 18. ve 19. yüzyılda jimnastik hala askeri eğitim uygulaması olarak devam etmekteydi. Ama sonunda askeri eğitim rejiminden çıkarak bir spor haline gelmiştir. Aynı dönemde yaşayan Ling, jimnastiğe sağlam bilimsel esaslar kazandırmıştır. Ling, jimnastik alanında yaptığı çalışmalar ve geliştirdiği sistemler ile çağdaş jimnastiğin oluşmasında büyük rol oynamıştır. Bu çalışmalarla uluslararası boyut kazanan jimnastikte yarışmalar düzenlemek amacıyla 1881’de merkezi İsviçre’de bulunan Uluslararası Jimnastik Federasyonu (FIG) kurulmuştur. 1896 da modern olimpiyatlar yeniden yapılanırken seçilen yedi spor dalında biride jimnastik olarak belirlenmiştir. Uzun bir süre modern olimpiyat oyunlarına yalnız erkek sporcular katılmıştır. Kadın sporcular ise ilk olarak 1928 Olimpiyat oyunlarında yarışmışlardır.
Jimnastik çocuklar üzerinde fiziki gelişimi sağlarken aynı zamanda da estetik bir görüntüye sahip olmalarını, boylarına göre kilo ve vücut kas kitlelerini dengelemelerini sağlamaktadır. Jimnastik branşı tüm spor branşlarının temelini oluşturur. Jimnastiğin tüm branşların temeli sayılmasının nedeni motor özelliklerin tamamını bünyesinde barındıran ve gelişimini sağlayan tek branş olmasıdır. Jimnastik sporu çok küçük yaşlarda başlar bunun nedeni ise küçük yaşlarda vücuttaki eklem ve kas yapısının kolay şekillenebilir olmasıdır. Dolayısıyla küçük yaşta spora jimnastikle başlayan çocukların diğer sporlara yönelmek istemesi durumunda vücut yapılarında bir hazır bulunuşluk söz konusu olur ve diğer spor branşlarında jimnastik yapmamış bireylerle kıyaslandıklarında üst düzey bir yatkınlık ve başarı örneği sergilerler. Mücadele ve takım sporu olmaması nedeniyle jimnastik; çocukta oluşabilecek rakip kavramını farklı bir boyuta getirmektedir. Şiddet eğilimi ya da kazanma hırsı gibi kavramlardan uzak sadece kendini rakip olarak gören ve kendini geliştirmeyi hedefleyen bireyler yetiştirmeyi amaç edinmiştir. Aynı zamanda yapılan egzersizler esnasında grupça hareket edebilme yetisini, paylaşmayı, yardımlaşmayı ve belirli bir disiplin anlayışıyla davranmayı çocuklara temelden aşılayan bir spor branşıdır. Kısacası jimnastiğin hayatımızdaki rolü hoş görü, disiplin, öz güven, sosyalleşme, yardımlaşma, yaratıcılık ve temel fiziksel gelişim açısından gerekli olan her şeyi bizlere erken yaştan kazandırmasıdır.